17.Subat.2016
Birinci NoorAssur Kupası 31 ocak pazar
günü Tremblay-en-France’daki Galaxy stadyumunda gerçekleştirildi. 60 Yahudi, Müslüman
ve Hristiyan gençten oluşan 12 futbol takımının katıldığı turnuva üç ayrı dinden cemaatlerin ‘birlikte yaşama’
hedefi için biraraya gelmelerinin güzel bir örneğiydi. Tek Tanrılı üç dinin
temsilcileri, Yahudi-Müslüman Dostluk Derneği (AJMF) Başkanı Haham Michel Serfaty,
Pantin Merkez Camii ve Seine-Saint-Denis Müslüman Dernekleri Birliği Ulusal
Sekreteri M'hammed Henniche, Saint-Denis Kilisesi Islam Ilişkileri Başkanı
Peder Jean Courtaudière ve turnuvanın ‘fikir anası’ NoorAssur şirketi kurucusu
Sonia Mariji bu etkinliğin ortaklarıydı. Yerel politikacıların da destek verdiği
turnuva geniş bir katılımla çok başarılı geçti. ‘Bizleri ‘yerleştirmek istedikleri’ nefret söyleminin çok uzağında kültürlerarası
ve dini diyalogun mümkün olabileceğini ispat ettik’ diyen Mariji şimdiden gelecek
yıl için randevulaştıklarını belirtti.
Sonia Mariji şirketini ve hedefini şöyle
anlatıyor: ‘NoorAssur Fransa’nın ilk
Islami tasarruf ve sigorta danışmanlığı ağı. Noor ışık demek, Assur da sigorta ve
finansı işaret eder. Islami finans sorumlu, katılımcı
ve spekülatif olmayan bir yatırım şekli, etik bir değer. Etiğin rengi de dini de yok. 2008 krizinden sonra etik finansı keşfettim,
prensiplerini sevdim. Bu yolla konvansiyonel finansa bir alternatif sunmak,
%100 helal çözümler üretmek arayışına girdim. Islami finans yeni bir şey
değil, 60 yıldır var, en büyük merkezi Londra’da. Niye Paris’te olmasin, buna
ihtiyaç var’ dedim. (Haham Serfaty Islami finansın köklerinin ‘Abrahamik
finans’a, yani her üç din için ortak Ibrahim Peygamberin adalet ve eşitlik
ilkelerine dayandığını, faizi ve tefeciliği yasakladığını belirtiyor.)
2016 yılında 20 ajansa ulaşacaklarını
belirten Mariji bu kanalla kültürlerarası gerilimi yenip yakınlaşmayı sağlamayı
da hedeflediklerinin altını çiziyor: ‘Hepimiz
Fransızız, bu toprakların insanlarıyız. Ben Fas’ta doğdum, Müslümanım. Bulunduğum
yere bu ülke sayesinde geldim. Terör saldırıları hepimize yapıldı,
trajedilerden hepimiz etkilendik. Dini entrümantalize edenlere hep beraber karşı durmalıyız. Bu ilk turnuvamız birlik olma çağrısı.
Birbirimize elimizi uzatmak, terör ve barbarlığa karşı tek vücut olabileceğimizi
ispat etmek, cumhuriyetin değerlerini savunabileceğimiz ve hepbirlikte yaşayabileceğimiz
mesajını vermek. Bu girişimde bana destek veren, yaptıklarına hayran olduğum Haham
Serfaty başta olmak üzere çok değerli ortaklarım oldu. Sosyal medya, dernekler
kanalıyla kısa zamanda oyuncuları biraraya getirip ekipleri oluşturduk.’
Sözü Haham Serfaty alıyor: ‘Terör olaylarının ardından Müslüman derneklerden her gün onlarca
telefon aldım. ‘Katkıda bulunmak, sizinle çalışmak istiyoruz’ diyorlar. Inanır
mısınız, ekibimde Yahudiden çok Müslüman gençler var, hepsi gönüllü... Hep
birlikte futbol oynamak! NoorAssur’den bu teklif geldiğinde çok mutlu oldum. Bu
girişim gelecek için umut veriyor. Bu işbirliği bize yeni yollar açacak. Birlikte
yapacak çok şeyimiz var!’
Haham Michel
Serfaty ve Müslüman-Yahudi
Dostluk Otobüsü
Haham Michel Serfaty adını okuyucularımız hatırlayacaklardır.1
1943 Fas doğumlu Serfaty 1.93 boyunda,
dikkat çeken bir adam. Izci, uluslararası basketbol şampiyonu, emekli üniversite hocası. 2005 yılından beri
Ris-Orangis’in hahamı. 12 yıldır Fransa’nın ‘mangal’ diye adlandırdığı duyarlı mahallelerini gönüllü ekibiyle
ve Dostluk Otobüsüyle dolaşıyor. Bıkmadan,
usanmadan, Yahudilerle Müslümanlar arasında diyalogun mümkün olduğunu anlatıyor. Istihbaratın girme dediği
yerlere bile giriyor. Broşür dağıtıyor, atölyeler, sergiler, okullarda tartışmalar
düzenliyor.
‘Otobüsümüzün
üstündeki afişte ‘Göründüğünden çok daha
fazla benzeşiyoruz’ yazıyor. Meraklı gençler duruyorlar, muhabbet başlıyor.’
Serfaty gençlere, çocuklara barış eliyle dokunmaya çalışıyor. ‘Benden şüpheleniyorlar, bazen küçümseniyorum,
hor görülüyorum. Bazen atmosfer oldukça gergin oluyor. Ama çoğunlukla şiddet sadece
sözlerde, fiziksel harekete dönüşmüyor. Güzel bir örnek vereyim: Geçen ay Ris
pazarında karşılaştığım 24 yaşındaki Walid koştu, yanıma
geldi. 10 yıl önce ilk karşılaşmamızda Yahudi olduğum için elimi sıkmak
istememişti. Bir grup genci Auschwitz Kampına götürdüğüm seyahate o da katıldı.
Ardından gelip benden özür diledi, elimi sıktı. Artık Walid ile çok iyi arkadaşız.’
Haham Serfaty 2009 yılında 80 ton sağlık malzemesiyle
Gazze’ye gidiyor ve bizzat malzemeleri Filistinli çocuklara dağıtiyor. Kimilerinin hayran olduğu,
kimilerinin nefret ettiği 73 yaşındaki bu ‘ihtiyar delikanlı’, ütopik bir rüya ve nafile bir çaba olarak
nitelendirilen mücadelesini Don Kişot’vari
bir inanç ve tutkuyla sürdürmeye devam ediyor.
Hahamı olduğu Ris-Orangis
Sinagogunun önünde iki asker sürekli nöbet tutuyor, her deplasmanında en az üç
koruma ve iki sivil polis arabası takip ediyor. Sıkılaşan güvenlik önlemleri
ise onu ne her zamanki iyimserliğinden, ne de Yahudi-Müslüman dostluğunu
savunma kararlılığından vazgeçirmiyor. ‘Iki dinin ortak paydalarını anlatırsak
korkular yok olacaktır’ diyen hahamın bu mücadelede en büyük yardımcısı, yol arkadaşı Imam Mohammed Azizi. ‘Azizi güven veriyor, yatıştırıyor. Onun sözü diyalogu kolaylaştırıyor.
Beraberce önyargıları yıkmaya çalışıyoruz’ Imam Azizi söze katılıyor: ‘Paris terör olaylarından sonra ruhlar çalkalandı.
Olay gündemden düştü ama duyarlılıklar hafızalara kazındı. Benim motivasyonuma
gelince hep Yahudilerle birlikte yaşadım, bu cemaate kendimi çok yakın
hissediyorum. Müslümanların en Yahudisi
benim’ diyor gülümseyerek... ‘Amacımız
birlikte yaşamak, farklı renkler, farklı cemaatlar, farklı dinler... Bu inşaatta
bir tuğlamız olsun istiyoruz’
31 ocak
turnuvasının futbolcularından Youssef ‘böyle
farklı cemaatlerin biraraya gelmesi çok sık gördüğümüz birşey değil’ derken
oyuncu Ashraf, Islamın birliktelik dini olduğunun altını çiziyor. Yahudi takımının
kaptanı Dylan kalecileri Hristiyan Julien’le dost olduklarını söylerken Julien
‘farklı bir dinden ekiple özellikle oynamak istediğini’ belirtiyor. Üç dinden oluşan ekibe ise aralarında ‘dream
team’ rüya ekip adını takmışlar! Dostluk, kardeşlik ve barış ortamında geçen
turnuvanın ardından ‘diğer dinlerin ve de kadınların da katılımının sağlanması
gerekir’ diyenlere kendisi de eski bir futbolcu olan Sonia Mariji ‘Bu ilk turnuvamizdi. Önümüzdeki yıllarda, aynı
ekiple, farklı spor dallarıyla devam edeceğiz’ yanıtını veriyor ve gururla gülümseyerek
ekliyor: ‘Unutmayın, turnuva fikrini
ortayan atan bir kadın!’
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder