26 Aralık 2014 Cuma

KEŞKE…




Dünyada en çok mektup alan kahramandır Noel Baba. Hayaldir çocuklar için… Tontondur, sempatiktir, özeldir. Umuttur. Onların geniş hayal dünyasının renkli bir karakteridir, ta ki büyüyüp gerçeği öğrenecekleri güne kadar. Peki Noel Baba’ya mektup gönderme şampiyonu ülke hangisi? Fransa! Fransa’da mektup yazma geleneği halen sürdüğünden mi? Fransızca edebiyat dili olduğundan mı? Fransız anne-babalar çocuklarının çılgın rüyalarını destekledikleri için mi? Yoksa bu ülkede son yıllarda yaşanan diz boyu umutsuzluğun, karamsarlığın bir göstergesi mi?

Birleşmiş Milletlere bağlı çalışan 192 ülkenin üye olduğu Universal Postal Union’ın yaptığı bir çalışma geçen yıl Noel Baba’ya 126 ülkeden 8 milyon mektup gönderildiğini tespit etmiş. Yunanistan 80 bin, Isveç 30 bin, Italya 130 bin, Almanya, Ispanya, Rusya’dan 300’er bin mektup, Fransa’dan ise 1 milyon 700 bin mektup gönderilmiş!

Çoğunlukla 3 ila 9 yaş arasındaki çocukların yazdığı ve kendi dillerinde ‘Noel Baba, Kuzey Kutbu’ adresiyle postaladıkları mektuplar normal koşullarda ‘bilinmeyen adres’ diye nitelendirilmesi gerekirken çoğu ülkede mektuplar toplanıyor. Üstelik bu dönemde postanelerde oluşturulan özel servislerde Noel Baba’nın yardımcıları(!) tarafından her mektup yanıtlanıyor. Mektuba pul koymaya gerek yok ama yanıt almak için 20 aralık tarihini aşmamak gerekiyor. Ne de olsa Noel Baba dünyaca tanınan çok meşgul bir Süper Star!

Fransız Posta Idaresi her yıl kasım ayında Gironde’un Libourne şehrinde geleneksel ‘Noel Baba Sekreterliği’ bölümünü açıyor ve 60 ‘sekreter’ gelen mektup/kartları açıp yanıtlamak için işe alınıyor. ‘Ilk mektubunu Noel Babaya yazmakla başlıyor çocuklar… Onlara mutluluk, neşe getirecek çok tatlı talep mektupları alıyoruz’ diyen Mme Teulières, Noel Baba’nın en kıdemli asistanı. Bu gelenek Fransa’da 1962 yılından beri sürdürülüyor. Jacques Marette’nin Posta ve Telekomünikasyon müdürü olduğu dönemde kardeşi Françoise Dolto ilk yanıt mektubunu yazdığından beri… Unutmadan Noel Baba’ya artık e-mail de gönderilebiliyor!

Brezilya’da 24 yıldır düzenlenen kampanya ile sponsor ve gönüllüler biraraya geliyor, çocukların mektuplarında istedikleri oyuncak, giysi veya okul malzemelerinden en az birisini  kendilerine gönderiyorlar. Kanada’da ise Noel Baba’nın posta kodu bile var: H0H 0H0
Noel Baba’ya mektup yazma yaşımız çoktaaan geçti ama yeni bir yılın kapımızda olduğu bu günlerde içimdeki çocuk KESKE diyor:

Kurgulanmış hayatların ortasında kalmasak

Bize dayatılan değil bizim yaşamak istediğimiz yaşamlarımız olsa

Hayallerimiz beynimizde takılıp kalmasa, hayata geçirilebilse

İnsana önem, hayata değer verilse

Olduğu gibi görünse insan, göründüğü gibi olsa

Çevresindeki kalabalığa rağmen yalnız kalmasa, kendisini anlayanlar, dinleyenler olsa

Umut dolu olsa, sevgi yüklü olsa kısacık yaşamlarımız

Gözyaşları olmasa, olursa da sadece sevinç gözyaşları olsa

Nefret olmasa, ötekileştirilmese kimse

Sokakta yaşayanlara sıcak bir yuva, kimsesizlere sevgi dolu bir kucak, hastalara şifa olsa

Insanların yüzü gülse

Yaşam kaliteleri artsa

Haksızlıklara karşı birlik olunsa

Kafalardaki örümcek ağları temizlense

Kimse kimsenin hayatına karışmasa

Kültürel miraslara sahip çıkılsa, kültürel zenginliklere değer verilse

Ayrımcılığın her türlüsüne top yekün hayır dense

Güzelim doğa katledilmese

Barış ve özgürlük hayal olmasa

Pire için yorgan yakılmasa, insanlar bağışlayıcı olsa

Kahrolası uzaklıklar yakınlaşsa

Samimi dostluklar, sürpriz karşılaşmalar

Heyecanlı geceler, neşeli sabahlar, sıcacık sohbetler olsa

Yorgunluklar başarıya, telaşlar huzura, özlemler kucaklaşmaya dönse

Almanın zevki değil, verebilmenin mutluluğu herkese nasip olsa

Kalplerimizin sofrası hep açık olsa

Mucizelere inanmaktan asla vazgeçilmese

Aşk olsa aşk,  yürekler aşk ile aşk için çarpsa


Ama şairin dediği gibi ‘Keşkelerle vakit kaybetme, şimdiyi yaşa’. Şimdi’lerin ‘en keşke’sizi 2015 yılı olsun.

19 Aralık 2014 Cuma

GELECEĞI KADIN VIZYONUYLA INŞA ETMEK



 2014 finalists-Cartier Womens Initiative


Her yıl ekim ayında Fransa’nın Deauville şehrinde toplanan Kadın Forumu bu yıl onuncu yaşını kutladı. Politikadan bilim kadınına, şirket yöneticisinden medya patronuna, karar mercilerinde bulunan 70 ülkeden 1000’in üzerinde katılımcı, kadının toplumdaki rolünü ve dünyadaki yerini tartıştı.

Her kıtadan, her yaştan, her meslekten kadının biraraya geldiği forum süresince yönetim kademelerindeki kadınlar deneyimlerini paylaştı, ekonomik ve sosyal konuları masaya yatırdı. Bu yılın teması üç başlıktan oluştu: temel ihtiyaçlar (su, enerji, sağlık, eğitim), eşitsizlikleri azaltmak için teknolojiyi araç olarak kullanmak, insan hakları ve  haklara saygılı devlet.

Forumun açılışında, yayılma hızı yükselen Ebola virüsüyle ilgili dünya genelinde hazırlıklar ana başlıklardan biri olarak ele alındı. Birleşmiş Milletlere bağlı Dünya Yiyecek Programı sözcüsü Elisabeth Byrs, merkezlerde toplu dağıtım yerine kapı kapı, aile aile dolaşarak yaptıkları yiyecek yardımının hastalığın yayılma hızını azaltığını, havayolu koridoruyla lojistik destek alanında da büyük ilerlemeler kaydettiklerini açıkladı.

The Washington Post gazetesinin editör yardımcısı Elizabeth Weymouth teknoloji şirketlerinin işe daha az kadın eleman aldıklarını açıkladı. ‘Şirketlere bunun nedeni sorulduğunda mezunlar içinde kadın mühendis sayısının daha az olduğu yanıtını alıyoruz.’ Kadın mühendislerin gelecek yıllarda artacağından emin olduğunu belirten Weymouth kendi neslinde bir çok kadının çalıştığını ama şartların daha zor olduğunu, kızının neslinde ise hemen hemen tüm yaşıtlarının çalıştığını, çok daha yüksek pozisyonlarda bulunduklarını, gelecek nesil için durumun daha da iyi olacağının altını çizdi. Hilary Clinton’un gelecek ABD Başkanlık seçiminde muhtemelen aday gösterileceğini ve bunun ABD’de ilk kadın başkan adayı olacağını vurgulayan Weymouth, Amerikalı kadınların büyük ilerleme kaydettiğini ve bundan sonra da etmeye devam edeceklerine inandığını açıkladı.

Boston Consulting Group Başkanı Agnès Audier, Apple ve Facebook’un hamile kalmayı erteleyen kadın çalışanlarına, yumurtalarını dondurarak saklamak için 20.000$’a kadar sübvansiyon vermeyi önermelerine büyük tepki gösterdi. ‘Bu sektörlerin daha çok erkeklere hitap eden sektörler olduğu imaji mevcut. Bu yanlış imaj öncelikle oryantasyondan başlıyor. Kız öğrencilerin teknik ve bilimsel meslek dallarına daha fazla yönlendirilmeye motive edilmeleri gelecek için çok yararlı olacaktır. Ikinci neden de mezun olan kızların ancak %50’si eğitimini aldığı sektörde çalışırken erkeklerde bu oran %75. Hem oryantasyonda hem de mezuniyet sonrası kaybettiğimiz kızları düşünürsek sonuçta teknoloji yoğun mesleklerde ancak %30’larda görebiliyoruz kadınları…’

Forum’a katılan Meksika delegasyonunda 30 civarında senatör, avukat, müze müdürü, high-tech-enerji-telekom alanında uluslararası şirketlerin yöneticileri mevcuttu. Ünlü film yıldızı, yapımcı Salma Hayek Pinault başkanlığında foruma katılan Meksikalilar daha adil bir dünya için forumda bulunduklarının altını çizdiler.

2014 yılında başarısıyla ses getiren kadınlardan biri Kira Radinsky. 27 yaşında ve  SalesPredict  şirketinin kurucu ortağı. 2012 yılında Küba’yı sarsan kolera salgınını bile önceden haber veren bu genç Israilli kadin medyum değil, algoritma hesapları uzmanı. Hayfa Technion Üniversitesinde bilgisayar doktorası yaptıktan sonra Microsoft şirketi tarafından keşfediliyor ve ABD’ye gidiyor. Microsoft Research’ün müdürü Eric Horvitz ile ileriyi gören yazılım programları üzerinde çalışıyorlar. 2012’de kurduğu start-up SalesPredict, şirketlerin ticari performansını en iyi duruma getirmek üzerine çalışmakta. MIT(Massachusetts Institute of Technology) gelecek vadeden 35 araştırmacı arasına almış Radinsky’yi… Al-Bawsala sivil toplum kuruluşunun başkanı 29 yaşındaki Amira Yahyaoui ise 2013’de ArabianBusiness.com tarafından dünyadaki en etkili 100 Arap kadın arasına seçilmiş. Tunus politik sahnesinin önemli oyuncularından Yahyaoui işini gözcülük olarak tanımlıyor. Ben Ali döneminde  yayınlanan blogu politikacıları oldukça korkutuyordu. 2012’de kurduğu Al-Bawsala ile hedefi iyi ve şeffaf yönetim. Bir adım ileri gidip geçen yaz kurduğu Baladia.marsad.tn sitesiyle de belediyelerin tüm bilgilerini(finans, insan kaynakları, menkul ve gayrimenkulleri) toplayıp kamuoyuna açıklamakta.

Cinsiyet ayırımı kültürümüze o kadar derin işlemiş ki…

‘Kadınlara bir ses vererek medyadaki muhabbeti değiştirelim’ başlığı altında yapılan tartışmada açıklanan veriler oldukça etkileyiciydi. Fransa’da medyadaki uzmanların sadece %18’ini kadınlar oluştururken erkekler %82 oranında temsil edilmekte. Dünya için de sayılar çok üzücü. ABD’de pazar sabahı talk-show’larında kadınlar sadece %21.7 temsil ediliyor, haber kaynaklarının yalnızca %26’sı kadın. Geçen yıl yapılan bir araştırmada 84 haber web sitesinin habercilerinin %23’ünün kadın olduğu tespit edilmiş. Medyanın algı şekillendirmede ve bilgi yaymada çok kritik bir rol üstlendiği malum, medya tüm perspektifleri yansıtmalı ve herkesin katılımını sağlamalı. Öyleyse daha çok kadın rol modeli ve kadın başarılarını yansıtmakla da yükümlü. Kadınların dünya nüfusunun %50’sini temsil ettiğini hatırlayabilirsek kadının sesinin yükselmesi ve medyada mevcut tartışma şeklinin  değişme ihtiyacı daha açık ortaya çıkıyor. Womhatirataraken Media Center’ın kurucularından Jane Fonda şöyle özetliyor: ‘Cinsiyet ayırımı kültürümüze o kadar derin işlemiş ki çoğu insan bir sorun olduğunun bile farkında değil. Dünyada hiç bir sorun, dünyanın diğer yarı nüfusunun ihtiyaçları, bakış açıları ve özellikleri dahil edilmeden  gerçek anlamda çözülemez. Hepimiz muhabbeti değiştirmekle sorumluyuz. Yarın değil, şu anda!’
Forum, kadınların kendilerini ifade etme, düşünme, değerlendirme yapma, her nesilden ve her görüşten insanın alışveriş yaptığı bir kürsü görevi üstlendi. Politik olmayan bağımsız bu forumun amacı günümüzün ekonomik ve sosyal kaygılarına/sorunlarına kadın bakış açısıyla çözümler üretmek, dünya çapında bir ağ kurarak sesini duyurmak, fikir alış-verişini sağlamak, forumun kaynaklarını kullanarak aksiyonlar planlamak. Özet olarak üç gün boyunca süren forumda günümüzde ve gelecekte ortaya çıkabilecek toplumsal sorunlar konusunda söz alan kadınlar ‘geleceği kadın vizyonuyla inşa etmek’ adına konuştular, tartıştılar, öneriler sundular. Kadınların görüşleri, fikirleri ve çözüm önerileri erkeklerinkiyle elele gitmeli. Kadınların yarının dünyasını iyileştirmeye katkıları yadsınmamalı.