21 Şubat 2017 Salı

Sevgide buluşmak


14.02.2017
Sevgi iyiliktir, dostluktur, emektir, şefkattir
Gülümsemektir, gülümsetmektir
Yaratmaktır, paylaşmaktır, değer vermektir
Sevgi umuttur, nefestir, güçtür
Mucizedir, mucizelere inanmaktır
Hayattır, hayatı sevmektir
Sevgi aydınlıktır, karanlığa ışık olmaktır
Birliktir, beraberliktir, kardeşliktir,
Elele yürümektir
Sevgi birilerinin yüreğine değmektir
Dert dinlemek, derman olmaya çalışmaktır
Sevgi hem iyi gün hem kötü gün dostu olmaktır
Kutlamadır, sürprizdir, paylaşmadır
Bir mısra, bir nota, hüzünlü bir şarkı, anlamlı bir şiirdir
Koklanan bir gül goncası, bekleyen bir gönül
Hasret duyulan bir manzaradır
*
Sevgi kucaklaşmak, omuz omuza mücadele etmek, korumak, kollamaktır
Sevgi uçsuztur, bucaksızdır, sınırsız ufuklara yolculuktur
Yeni basılan bir hikaye, yeni bir deneyim, yeni bir lezzettir
Özlemdir
Dostluktur
Aşktır
Sevgi acıyı paylaşmak, keyfi arttırmaktır
Bir ananın yavrusuna doya doya sarılmasıdır
Sevgi anlayıştır, sabırdır
Uykularını feda etmektir,
Kaybetmekten korkmaktır
Tutkudur, cesarettir, risk almaktır
Sevgi yaşamaktır, yaşatmaktır, ömür boyu saklamaktır
Utanmamak, unutmamak, her zaman var etmektir
Sevgi değer vermektir
*
Sevgi yakada bir çiçek
Bir Kumkapı meyhanesinde içilen bir kadeh rakı
Kavuşmayı bekleyen iki çift göz
Doyumsuz bir sohbettir
Sevgi özveridir
Gözyaşıdır
Kahkahadır
Tatlı dildir
Sevgi beklentisizdir
Yalansız yaşamak, katıla katıla gülmek, hıçkıra hıçkıra ağlamaktır
Sevgi bakmaktır, dokunmaktır, sarılmaktır, bağlanmaktır
Tatlı bir busedir
Kırgınlıkları unutmak, yeniden başlamayı bilmektir
Sevgi pişman olmamaktır
Sevgi affetmektir
Sevgi paslanmaz, eskimez, vazgeçmez
Yakınlıktır, bağlılıktır
Sevgi heyecandır
Kavuşmaktır
Yalansızdır, içtendir
Herşeyi göze almaktır
Sevgi gönüle ulaşmaktır
Içsel bir yolculuktur
*
Sevgi seher vakti bir güzele vurulmaktır
Yürekten gelen barış şarkılarıdır
Kalbe dokunan bir söz
Özgürlüğe atılan adım
Hayata merhaba diyen bir bebektir
Sevgi pırıl pırıl düşen yağmur damlası, lapa lapa yağan kar, hafif hafif esen meltem, için için ısıtan güneş ışığıdır
Kış ortasında açıveren bir kardelen, beklenmedik bir anda çalan kapıdır
Sevgi şakalaşmaktır, takılmaktır, hayatla gırgır geçmektir, biraz deli olmaktır
Sevgi kendini fazla ciddiye almamak, ama dünyayı umursamaktır
Uzun zamandır aramadığına telefon açmak, hatır sormaktır
Sevgi paylaşılan bir tas sıcacık çorba, bir somun ekmektir
Sevgi sonsuzdur, insanlıktır
Sevgi yaşamın rengidir
Sevgi sorunlar karşısında elimizdeki tek çözüm şansıdır

BUGÜN VE HER GÜN SEVGIDE BULUŞALIM...

Hanuka, Noel, Yilbasi


21.12.2016

Aralık ayının gelişiyle içimi bir hüzün kaplıyor. Oldukça soğuk, karanlık havaların hüküm sürdüğü Paris’te günler iyice kısaldı, sabahın 8:30’unda bile gün ışığı kendini göstermiyor. Bu karanlık iklimin yanısıra ekonomik sıkıntılar, sokaklarda yaşayan evsiz insanlar, yüreğimizi parçalayan savaş haberleri, yıkılan şehirler, evlerinden/yurtlarından kopmak zorunda kalan mülteciler, insanca ve özgür bir yaşam için mücadele edenler, ülkemizde yaşanan terör olayları, gelen şehit haberleri, ağlayan analar, öksüz/yetim kalan çocuklar... Bu zor zamanlarda an geliyor insanın umutları tükeniyor. Fakat yılın son Paris Esintisi’ni aydınlık bir notla sonlandırmak istiyorum: Inadına yaşam, inadına sevgi, inadına insanlık, inadına kardeşlik demek ve John Lennon’ın o unutulmaz parçasındaki IMAGINE’e inanmak gerek.

You may say I’m a dreamer
But I’m not the only one
Imagine all the people living life in peace
Imagine all the people sharing all the world…

Hayalperest olduğumu söyleyebilirsin
Ama sadece ben değilim
Hayal et bütün insanların barış içinde yaşadığını
Hayal et tüm insanların tüm dünyayı paylaştığını…
Aralık ayı özel bir ay, takvimlerde son ay, beraberinde hem Hanuka hem Noel hem de yılbaşını getiriyor. Giden yıla acısıyla tatlısıyla veda ediyor, umutlarımızı bir yeni gelecek yıla bağlamayı, mucizelerin varlığına inanmayı umit etmek istiyoruz. Mucizelerin en güzellerinden biri de Hanuka Işıklar Bayramı.

Kızartma geleneği
Hanuka demek yağ demek. Kudüs’teki Kutsal Tapınak’ın içindeki menorada 8 gün boyunca yanmayı sürdüren o bir kaç damla yağın hikayesi Hanuka. Bu mucize yağ, savaş dönemlerinde, yeni bir hayat ve umut ışığı demek.
Hanuka gelenekleri bu bayram boyunca kızarmış yiyecekleri sofralarımıza taşır. Mısır’da zalabia ya da loqmat El Qadi, Irak ve Suriye’de zengoula, Türkiye’de bimuelos, Yunanistan’da lokmades, Kuzey Afrika’da arapça sünger kelimesinden sfenj, Israil’de içi reçelle doldurulmuş sufganiyot… Coğrafyaya göre adlar değişse de benzer tatlar bu bayrama imzasını atar. Her ne kadar geçen hafta Israil Sağlık Bakanı ‘sağlığa yararlı olmayan bu tatlılardan çocuklarımızın fazla yemesine engel olalım’ diye sufganiyotlara savaş açtıysa da biz abartıya kaçmadan bayram keyiflerinden yanayız!
Yemek yazarı Joan Nathan’a göre dünyanın en büyük üçüncü Yahudi nüfusuna sahip olan Fransa’da bu bayram yemekten çok çocuklarla özdeş bir bayram olarak kutlanıyor- amaçlanan biraraya gelerek, oyunlar oynayarak keyifli vakit geçirmek. Hazırlanan yemeğin baştacı Kuzey Afrika kökenli Yahudilerde kuskus, Fas usülü zerdeçallı kuzu tagine yanına üzümlü pilav, Aşkenaz Yahudilerde patates latkes’leri ya da güncel yorumlarından pırasalı, balkabaklı veya farklı kök bitkilerle yapılan alternatifleri, peynirden kaz ciğerine, nutelladan pastane kremasına her tür yaratıcı fikir... Hindistan mutfağıyla ilgili geniş araştırmalar yapan yazar ve şef Gill Marks Hint Yahudilerinin bu dönemde curry yemekleri, lokma benzeri gulap jamun, ve pirinç, hindistancevizi ve meyvelerden oluşan Afgan kökenli malida denilen tatlılardan yediklerinin altını çiziyor.
Gıda atıklarını mutfaklarımızda daha iyi değerlendirme kapsamında bir Hanuka tarifi de biz verelim bu yılın son yazısında. Artan patates veya pürenizle yapabileceğiniz bu kolay ve lezzetli tarifi mango chutney ile sunmak da misafirlerinizi etkilemek için nefis bir seçenek.

Action Kashkarikas
Şalom sayfalarını dikkatli takip eden okuyucularımız hatırlayacaktır, 2017 sosyal sorumluluk projemiz Action Kashkarikas’ın lansmanı ve hedefine ulaşması için var gücümüzle çalışacağımız bır yıl olacak. Bir milyar insanın her gece yatağa aç girdiği dünyamızda, üretilen gıdanın 1/3’ü çöpe gidiyorsa yapılacak çok şey var demektir! Siz de konuya duyarlıysanız düzenleyeceğimiz atölyelere, yemeklere katılın. Katılamıyorsanız bizler kadar şanslı olmayanlara direk bağışta bulunun. Bağışın küçüğü, büyüğü yok, her rakam direk açlıkla mücadele eden çocuklara yardım olarak aktarılıyor.
Tüm okurlarımıza sağlık, huzur, barış, kardeşlik, neşe dolu günlerimizin çoğunlukta olacağı, aşırı yüklü yaşantılarımızda her an aksiyon yerine, biraz yavaşlamayı öğrenerek anın değerini kavrayabileceğimiz ve doğanın bize verdiklerine şükranlarımızı sunabileceğimiz bir yıl diliyorum. Yazılacaklar hiç tükenmesin ki 2017’de de çiziktirmeye devam!



Patates köftesi: (15 adet)

·                     500 gr patates
·                     1 küçük kırmızı soğan-incecik doğranmış
·                     1 diş sarmısak
·                     75 gr süzme yogurt
·                     50 gr nohut unu
·                     1 çay kaşığı kimyon
·                     1 çay kaşığı rendelenmiş taze zencefil
·                     1 çay kaşığı çörekotu
·                     1/2 çay kaşığı zerdeçal
·                     120 gr taze peynir (arzuya göre beyaz, keçi, sarı peynir)- küçük küp kesilmiş
·                     Tuz
·                     Taze çekilmiş karabiber
·                     Kızartma yağı
Patatesi soyun, küp şeklinde kesin, buharda haşlayın, ezin, soğutun. (varsa kalan patates veye pürenizi bu tarifle değerlendirebilirsiniz) Soğan, sarmısak, un, yogurt ve baharatları karıştırın, patatesleri ekleyin. En son peyniri ekleyip karıştırın. 15 tane köfte oluşturun. Kızartın, süzün, chutney ile servis edin.

Mango Chutney 

·                     250-300 gr olgun mango püresi
·                     1/2 kuru soğan-incecik doğranmış
·                     Zencefil, incecik kesilmiş veya rendelenmiş
·                     1 çubuk tarçın
·                     2-3 karanfil
·                     3-4 kaşık şeker
·                     Bir kaç lif safran
·                     1/2 çay kaşığı acı toz kırmızı biber
·                     1/2 çay kaşığı tuz
·                     2-3 damla sıvı yağ
Yağı yapışmaz tavada ısıtın, soğanları soteleyin. Mango püresini ve diğer malzemeyi ekleyin. 1 bardak suyu da ekleyip orta ısıda pişirin. Dikkatle izleyin, ara ara karıştırarak yapışmasını engelleyin. Zevkinize göre biber, şeker, tuz ayarını yapabilirsiniz. Fazla pişirmeyin, soğudukça katılaşacaktır. Steril cam kavanoza aktarın. Tamamen soğuduktan sonra kapatıp buzdolabında muhafaza edin. 
Şefin önerisi: Bu sos tavuğu marine etmekte de çok güzel sonuç veriyor.