21 Ocak 2011 Cuma

Bu Mektubu Yaziyorum


Le Parisien gazetesinden 12 Ocak tarihinde kısa bir haber:
Yeni yıl süper lotosundan 10 milyon euro ikramiye Arles şehrine çıktı.
Böyle bir haber çoğumuz için çok heyecan verici değildir, hele o şehirde yaşamıyorsak ve loto oynamadıysak… Okur geçeriz, sıradandır ama aslında hayatta çoğu haberin ardında çok daha derin detaylar gizlidir. Gelin hikayeyi biraz deşelim:

Iki arkadaş düşünün, 60’lı yaşlarda… 22 yıldır birbirlerini tanıyorlar, ailecek sürekli görüşüyorlar, çocuklarını birlikte büyütmüşler, torun sahibi olmuşlar. Her hafta birlikte Süper Loto oynamaktan da ‘ya çıkarsa’ diye hiç vazgeçmemişler. Noel günü çekilişi için yine birlikte oynamışlar, seçtikleri sayılara maalesef hiç bir ikramiye isabet etmemiş. ‘Artık seneye bıraktığımız yerden devam ederiz’ deyip birbirlerine iyi yıllar dilemişler. Iki gün sonra aralarından birini şeytan dürtmüş, ‘yılbaşı çekilişi için de oynayacağım’ demiş ve Noeldeki aynı rakamlara oynamış. Oynadığı sayılara 10 milyon euro büyük ikramiye çıkmış!

Hiç bir şeyden haberi olmayan arkadaşının yanına koşmuş. ‘Biliyor musun, bana borcun var, ben yılbaşı için de loto oynadım sana sormadan, 10 euroluk biletin yarısını isterim’ demiş. Arkadaşı hiç sorgulamadan 5 euroyu uzatmış. Ikramiyeyi kazanan, arkadaşına şöyle yanıt vermiş: ‘Yarın sana 5 milyon euroluk çekini getireceğim!’

Arkadaşlar kazançlarını birlikte kutlamaya karar vermişler, ilk önce eşleriyle uzuuun bir dünya seyahati...

Hani öyle hikayeler vardır, masal gibi ama gerçek, hayatın taa içinden, okursunuz, içiniz ısınır, gözleriniz dolar, ‘şu dünyada güzel şeyler hala oluyor’ dedirtir.

Hikaye çok hoş da peki ikramiye size çıksaydı ne yapardınız?

***

Bir mektup okuyorum, bir şarkı dinliyorum, yaşamı sorguluyorum.
Son günlerde Fransa’da dillerden düşmeyen bir şarkı var, Rue Washington albümünde yer alıyor. 83 yaşındaki ünlü Fransız revü yıldızı, şarkıcı, artist Line Renaud tarafından seslendiriliyor. Uzun bir şiir ama sözler öyle anlam yüklü ki üşenmedim, türkçeye çevirdim ve paylaşmak istedim.

Nereden başlayacağımı bilmiyorum
Çünkü hiç bir şey bitmiş değil
Bu mektubu geçmiş zamanlara yazıyorum
Mutlu günler, yağmurlu günler
Kalemim yolculuk ediyor
Anılarımı çizerken
Öylesine çoklar ki, yerim kalmıyor
Bu mektubu gülümsemelerime yazıyorum
***
Kendimi tekrar genç ve saf görüyorum
Masumiyetimin zirvesinde
Dikkatliden çok meraklı
Tüm duyularımla beklerken
Tutkularımın arayışı içinde
Ilk üzüntülerim, ilk sevinçlerim
Ilk ürpertilerimle karşılaşmam
Bu mektubu ilklerime yazıyorum
***
Öyle çok yol katettim ki
Beni asla bir yere götürmeyen,
Ikileme yer bırakmayan
Bu mektubu yola çıkışlarıma yazıyorum
Tüm ruhumla seyahat ettim
Her dönemeçten güç aldım
Daha büyük aşkla dönmek için
Bu mektubu dönüşlerime yazıyorum
***
Hiçbir şey insandan daha değerli olmadığı için
Bu mektubu karşılaşmalarıma yazıyorum
Parayla zengin değiliz, dostlarım var
Şimdi fark ediyorum
Büyümemi sağlayan herkese
Tüm o ışıl ışıl bakışlara
Burada olanlar ve diğerlerine
Bu mektubu kayıplarıma yazıyorum
***
Bu şefkati nasıl anlatsam
Derinlerde hissettiğim
Bu sıcaklığı nasıl paylaşsam
Bende onca coşku uyandıran
Bir çok sınavdan geçtiysem de
Minnetle doluyum
Bazen endişeler üzerime yağsa da
Bu mektubu şansıma yazıyorum
***
Eğer kalemim gelecekten bahsetse
Çünkü susma zamanı değil henüz
Henüz bitirmeyi bitirmedim
Benim için daha yapılacak herşey
Bu mektubu bugünüme yazıyorum
Iki ayağım da yol üstünde
Dümdüz ileri bakıyorum
Bu mektubu yarınlara yazıyorum
***
Bu mektubu nasıl bitireceğimi biliyorum
Çünkü daha henüz başladı
Başka hikayeler bulacağım
Anlatacak başka umutlar
Bu mektubu hayata yazıyorum
Bir teşekkür gibi
Bu mektubu arzularıma yazıyorum
Bir başlangıç gibi
***
Şimdi sizlere ikinci bir soru daha: Peki siz olsanız mektubunuzu neye yazarsınız?